BALIN BÜF NOKTALARI
BALIN BÜF NOKTALARI
Bal neden besleyicidir? Neden enerji verir?
Bal, vitaminler, enzimler, mineraller, aminoasitler ve vücut için gerekli yaşamsal değerde diğer pek çok elementi içerir. Bu balı, şekerli ürünlerden ayıran en belirgin özelliktir. Arılar, 1 gram bal için 4.000'den fazla çiçeğin nektarını toplarlar. Bal, binlerce çiçeğin, bitkinin besleyici değerlerini ve şifasını taşır. Kişinin beslenme ve enerji ihtiyacına büyük ölçüde katkı sağlar. 100 gram balda, yaklaşık 304 kalori(kcal) vardır. Öte yandan bal, antioksidan ve antibakteriyel özelliğiyle, vücudun direncini güçlendirir. Sağlığı korumaya yardımcı olur.
Gerçek bal sahtesinden nasıl ayrılır?
İster petek, ister süzme olsun, gerçek balı sahtesinden ayırmak, uzmanlar için bile son derece zordur. Kıvamına ya da rengine bakarak, koklayarak, hatta tadarak balın gerçeğini sahtesinden ayırt etmek neredeyse olanaksızdır. En doğru, sağlıklı ve emin yol, laboratuvar analizidir. İleri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda, deneyimli uzmanlarca yapılacak analizler, gerçek balın sahtesinden kuşkuya yer vermeyecek biçimde ayırt edilmesini sağlar. Doğru olan, bu tür analizleri yapabilecek laboratuvar olanaklarına sahip bir markanın balını tercih etmek ve tüketmektir.
Süzme bal hem sağlıklı, hem avantajlı
Balın petek halinde olması, onun gerçek bal olduğunu kanıtlamaz. Kovan yakınına konan şeker şurubu vb.'nin arılar tarafından bala dönüştürülmesi ile de petek bal elde edilebilir. Bu tür petek ballar çiçeklerin, bitkilerin, doğanın tadını, şifasını içermezler. Laboratuvar analizinin ileri teknoloji, deneyim ve uzmanlık gerektiren pahalı bir işlem olduğu göz önüne alındığında, her bir petek balın, tek tek analizi de pratikte olanaksızdır. Analiz edilmemiş balların ise, sağlık açısından güvenilir olup olmadığını, soframıza nereden, nasıl ve hangi koşullarda ulaştığını bilemeyiz. Üstelik, petek balı ne kadar süzersek süzelim, bir bölümü petekte kalır ve ziyan olur. Daha sağlıklı bal tüketmenin yolu, güvenilir bir markanın süzme balını tercih etmektir.
Niçin bal tüketmeliyiz?
Günlük besin ve enerji ihtiyacımız, özellikle günümüzün zorlu koşullarında giderek artıyor. Öte yandan sağlıklı ve doğru beslenme, sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Bal, hem besin değeri, hem insan sağlığına katkıları bakımından, doğal gıdaların önde gelenidir. Benzersizdir. Sağlıklı ve doğru beslenmenin, günlük enerji ve vitamin ihtiyacımızı doğal biçimde karşılamanın en iyi yollarından biri, her gün yeterli miktarda bal tüketmektir.
Balda zararlı madde olur mu? Nasıl anlaşılır?
Bal, doğal bir gıda maddesidir. Doğal biçimde üretilir ve doğada iyi olan ne varsa, içeriğinde bulundurur. Balın doğasında zararlı madde yoktur. Ancak bütün tarımsal ürünler gibi, bal üretiminde de üreticiler, zararlılarla ve hastalıklarla mücadele için ilaçlara başvurmaktadırlar. Bilinçsiz ilaç kullanımı, bazen balda dünya standartlarının üzerinde kimyasal bulunmasına neden olmaktadır. Balda bulunabilecek bu tür zararlı ya da yabancı maddelerin tespiti, ileri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda, uzmanlarca yapılacak ayrıntılı analizlerle mümkündür. Ülkemizde TÜBİTAK, Ege Üniversitesi ve Balparmak laboratuvarlarında bu tür ayrıntılı analizler yapılabilmektedir.
Gerçek bal bozulmaz, kristalleşebilir.
Yaygın kanının aksine, gerçek bal bazen kristalleşir. Bu, bozulduğu anlamına gelmez. Kristalleştiği haliyle de tüketilebilir; besin değerini kaybetmez. Balı kristalleşme öncesindeki kıvamına getirmek mümkündür: Benmari usulü (45°C'yi geçmeyen sıcaklıkta su dolu bir kabın içinde, suyla doğrudan temas ettirmeden) ısıtmak, kristalleşmenin çözülmesi için yeterlidir. Sahte bal ise kristalleşmez; çünkü içinde doğal özler bulunmaz.
BAL ALIRKEN:
Bazı tanım ve hükümleri "Bal standardı" bölümünde verilen 2000/39 sayılı "Bal Tebliği"nde kristalize bal "kristalizasyon metotlarının herhangi birine tabi tutularak veya balın kristalleşmesi için herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın tamamen veya kısmen şekerleşmiş, krema ve fondan kıvamdaki bal" şeklinde tanımlanmıştır. Görüldüğü gibi balın şekerlenmesi bozulma olmayıp balın elde edildiği bitkisel kaynağa göre oluşabilen doğal bir olaydır. Ancak tüketicilerin çoğu kristalize olan balı bilgisizlik sonucu hileli bal olarak düşünürler. Bu yanılgı, ülkemizde özellikle süzme bal pazarlamasında sıkıntılara yol açmaktadır. Gerçek olan, pek çok doğal ve kaliteli balın çok çabuk hatta süzme aşamasından hemen sonra bile şekerlenmeye başlayabileceğidir.
NEDEN BAL KRİSTALİZE OLUR
Balın donması ile kristalize olması halk arasında karıştırılır. bazı ballar elde edildiği zamandan itibaren kristalize olmuştur ki bu ballar çok kıymetli olabilmektedir. Ancak donmuş bal zaman itibariyle kıvamını değiştirmiştir ki bu da doğal bir süreçtir.
Balda Kristalleşme (Donma ) Balın donması yani halk dilinde şekerlenmesi içindeki glikozun tanecikler haline gelmesi sonucu balın akıcılığını az veya çok kaybetmesiyle oluşan doğal bir olaydır. Tüketicinin çoğu için hileli şüphesi uyandıran balda ki bu görüntü yeterince bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanmaktadır. Kristalizasyon birçok saf ve kaliteli balda üretimden tüketime her aşamada karşılaşılabilen zararsız bir değişimdir. Bal neden donar:Bal toplandığı nektar (Balözü) kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şeker içerir. Baldaki doğal şekerlerin çoğunluğunu fruktoz ve glikoz meydana getirir. Glikozun mono hidrat partikülleri kristalleşmeyi tetikler.
Süzme ballarda kristalleşme daha erken başlamaktadır. Baldaki glikoz-su oranı 1,7 den daha düşük ballar hiç şekerlenmezken 2,1 den daha yüksek su oranına sahip ballar kısa sürede şekerlenmektedir. Balın toplandığı kaynağa bağlı olarak glikoz ve fruktoz oranı da değişebilmektedir. Glikoz oranı artıkça kristalize olma riski artmaktadır. Fruktoz oranı arttıkça ise daha geç donma görülmektedir. Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam balı geç kristalleşir. Kısacası balın kristalleşme süreci kalitesine değil kaynağına bağlıdır. Ballar 18-24 C˚ de depolanmalıdır. Ballar 14 C˚ de kristalleşir, 21-27 C˚ ısılarda kristalleşme olmaz ancak balda fermantasyon sonucu bozulmalar olabilir. Balın saklandığı kaplar, ortamdaki nem, ısı ve ışıkta kristalleşmeyi etkilemektedir. Bunun dışında süzme ballarda balın içindeki hava kabarcıkları, polen, toz, çöp, balmumu, propolis ve diğer yabancı maddelerde kristalleşmeye neden olmaktadır. Kristalleşme bir tercih sebebidir. Kontrollü olarak kristalleştirilmiş ballar gelişmiş ülkelerde daha çok tercih edilmektedir (Örneğin Almanya). Balın kristalleşmesi gerçek bal olduğunun bir kanıtıdır. Kristalleşen süzme ballar sıcak su banyosuyla çözülüp eski halini alır. 35 C˚ yi geçmeden çözdürülen ballarda besin kaybı söz konusu değildir.